Nina Jane Patel, konuşmasında Thomas A. Furness’ten alıntı yaparak ‘metaverse’ü ne yönde kullanıldığına bağlı olarak zarar veya yarar olabileceğini düşündüğü için atomlara benzettiğini belirtti. Bununla birlikte, Patel konuşmasında, ‘metaverse’ün sürükleyici teknolojilerin bir kombinasyonu, internetin bir sonraki evrimi olduğunu vurguladı. Sürükleyici teknoloji, blockchain, kripto para birimleri, fizikselden dijitale geçerken sorunsuz bir șekilde hareket ettiğimiz ve devamlı bir sanal dünyada yașamak için bir araya geldiler. Sanal ve fiziksel dünya gitgide daha çok harmoni yakaladığı bir konuma evrilirken, kültür, mental sağlık ve teknoloji alanlarının kesișimleri üzerine kurduğu sanat anlayıșı ile Patel için ‘metaverse’; “kapsamlı bir teknoloji” ve karar verici nitelik taşıyor.

Enes Güç için ise ‘metaverse’, yaratıcıların kendi kelimelerini kendilerinin tasarlayabileceği bir paralel evren. Panelde, bu paralel evrende kurumlar ve sanatçıların iș birliği içerisinde hareket ederek güçlü yapılar inșa edebileceğinden ve hatta sürdürülebilir bir ekosistem yaratabileceğinden söz edildi.

Fakat, kafaları kurcayalayan esas soru, gerçeklik içinde gerçeklik bulmanın ne kadar mümkün olduğu. Levent Erden arttırılmış gerçeklik, karma gerçeklik, hiper gerçeklik, birleștirilmiș gerçeklik gibi kavramların oluşmasıyla çok sesliliğin beraberinde geldiğini ve bu karışıklığın iki evrenin bölünmesine sebep olduğunu, Patel ise insanoğlu ne kadar gerçeklik istiyorsa, bu gerçekliklerin ona göre artabileceğini panelde ifade etti.

Hayal gücü ile yakın bir ilişki kuran ‘metaverse’, kullanıcılara daha demokratik ve global bir alan sunmakta. Bu da estetik algı ve psikolojik kırılımlar, bireysel fırsatları ve dönüșümü beraberinde getirmekte. Nina Jane Patel bu konunun bir sınırdan ziyade kilit açma gibi bir imkan olduğunu belirtti. Yaratıcılığın kullanıldığı bu evrenin ileride bir gün belirli platformların insan davranışlarını manipüle eden verilere dönüşmesiyle, insanların karşısına geçebileceğini ifade etti. 

Levent Erden, meta kavramının tamamen günümüze özgü olduğunu vurgularken, Patel, gelecekte yeni aidiyetlerin gelebileceğini açıkladı. Yalnızlık içinde ve bu dünyaya ait değilmiş gibi hissedenler için ‘metaverse’ün yeni bir aidiyet hissi sunmakta olduğunu belirtti. Erden; sanal varolușun “cüzdan ve dijital cüzdanların geleceği” oluşuna ve ‘metaverse’, ekonomi ve eğitim konularının birbirinden ayrılamaz ilișkisine vurgu yaptı. Eğitim platformu olmayan bu ortamda, en doğru eğitimin bireyin kendisi tarafından keşfedileceğini de ekledi. Güç, Erden’in bu düşüncesine katıldığını belirtirken sanatta yaratıcılık kavramının okullar tarafından kısıtlandığını öne sürdü. Teknolojiyle olan ilişki ancak insan kontrolünde olduğu için bu sistemi gelecek nesillere aktarımında daha faydalı bir ekosistem yaratmanın mümkün olduğu vurgulanan bir başka konu oldu.

Zorlu Holding’in DNA’sında yer alan inovasyon, teknoloji ve tasarım kavramları ile Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nin dijital sanata olan yenilikçi yaklașımını somutlaștıran Digilogue platformu; “dijital dönüșüm” ekseninde etkileșim, keșif ve farkındalık yaratmak üzere her sene düzenlediği Digilogue Summit’i; Zorlu PSM çatısı altında beșinci kez gerçekleștiridi.