Varolduğu günden beri yaratan ve yarattıklarıyla kendini geliştiren insanoğlu, ne yazık ki doğa ile olan dengesini her geçen gün bozmaya, varolanı yıkmaya devam ediyor. Özünde sürdürülebilirliğe bağlı olan insan ise bu kavramdan uzaklaşmaya devam ediyor. İnsanların etkilediği her alan gibi sanat da konu sürdürülebilirlik olduğunda beraberinde soru işaretlerini getiriyor. 

Ele alınan konu sürdürülebilirlik olduğunda öne çıkan konu başlıklarından biri ise ‘iklim krizi’. Marmaris’te yaşanan ve geçtiğimiz yıl ülkemizde gerçekleşen orman yangınlarının yıkıcı sonuçlarını oldukça yakından tecrübe eden sanatçı Meltem Şahin, panelde bölgedeki halkın büyük bir çoğunluğuna geçim kaynağı olan arıcılığın gördüğü zararı telafi etmek için gerçekleştirdiği ‘Bee-Koop’ projesinden bahsetti. 30’a yakın sanatçıyla birlikte 330 NFT işini satışa açtığı proje NatGeo ve Le Petit Marche’den destek almış ve 20 ülkede, 8 ayrı dilde tanıtılmış. Büyük umutla başladığı bu projede beklenen satış ivmesini yakalayamasa da, arı yemlerinin bir kısmını karşılamak için yeterli satış yapan Şahin’in asıl amacı daha uzun vadeli; sürdürülebilir bir ekosistem yaratmak.

Sanat, toplum, teknoloji ve kültürel hafıza alanlarında araştırmalar ve eğitimler gerçekleştiren Bager Akbay ise panelde insanın doğaya katkı sağlayabileceği yolları ve insanın doğa üstündeki yıkıcı etkilerini tartıştı: “Șartlar doğal değil. Biz bunun için dünyayı değiștirdik. Bilim alanları kurduk, disiplinleri kurduk, insanları bunları ikna ettik. Üniversiteleri tasarladık. Rönesans insanları yarattık. Șimdi ise neyi sürdürmek istiyoruz niye sürdürmek istemiyoruz?”. Sürdürülebilirliğin temelinde bireysel perspektifi tutmak olduğuna inan Akbay, kavramın bir olgunlaşma dönemine girebilmesi için bilimsel okur yazarlık ve sosyoloji ile desteklenmesi gerektiğini belirtti.

Zeynep Çelik paneldeki konuşmasında içinde olduğumuz ‘düzenli kriz teorisi ve panik dönemi’ne dikkat çekti. Dünya ile kurduğumuz ilișkinin aslında bir ekonomik modelden öğrendiğimiz bir ilișki olduğunu belirten Elmas Deniz ise doğayla ilişkimizi yeniden icat edebilmek üzerine noktalara değindi ve “Doğayla olan ilișkimizi yeniden tahayyül edebilir miyiz?” sorusunu tartıştı. 

Zorlu Holding’in DNA’sında yer alan inovasyon, teknoloji ve tasarım kavramları ile Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nin dijital sanata olan yenilikçi yaklașımını somutlaștıran Digilogue platformu; “dijital dönüșüm” ekseninde etkileșim, keșif ve farkındalık yaratmak üzere her sene düzenlediği Digilogue Summit’i; Zorlu PSM çatısı altında beșinci kez gerçekleștiridi.