Bilgisayar mühendisi olan ve hobi seviyesinde Drone teknolojisine ilgi duyan Mert Karslıoğlu, bu ilgisini doğa için nasıl faydalı bir hale getireceğini düşünerek ecording’in temellerini atıyor. ecording sosyal girişim projesi ile iklim krizine karşı teknolojiler geliştirdiklerini belirten Mert Karslıoğlu, teknolojiyi entegre edip yenilikçi çözümler sunan ürünlerinden en ilgi çekenlerinden bir tanesinin Eco-Drone adındaki insansız hava aracı olduğunu da vurguluyor.
Fortune Türkiye’nin ’40 yaş altı 40′ listesine aldığı genç girişimci Mert Karslıoğlu’nun girişimcilik kariyere, üniversite yıllarında aldığı sosyal girişimcilik konulu bir ders ile başlıyor. İlgi duyduğu Drone teknolojisini doğa ve çevre faydasında kullanmak için çalışmalara başlayan Mert Karslıoğlu, kurucusu olduğu ecording’in de temellerini orada atıyor.
Teknolojinin mantığı doğrudan doğayı taklit etmekten geçiyor.
Mert Karslıoğlu, teknolojinin bugününe baktığımızda doğada gördüğümüz çoğu şeyi aslında hayatımıza entegre etmiş ve uyguluyor oluyor olduğumuzu gördüğünü aktarıyor. Doğanın teknolojiyle olan benzerliğini bir örnekle açıklayan Karslıoğlu, ağaçlardan düşen kozalakların içerisinden saçılan tohumların, rüzgar ve kuşlar aracılığıyla etrafa saçılarak dünyadaki tüm ormanların tamamını oluşturduğundan bahsediyor. Bu benzerlikten yola çıkarak ürettikleri teknolojinin, iklim kriziyle mücadele ya da çevresel sürdürülebilirlik açısından etkili olduğunu belirtiyor.
Teknolojiyi insanlık ve doğa için nasıl kullandığımız konusu kritik.
Mert Karslıoğlu; “drone teknolojisinin doğa için kullanılması fikri neden silah teknolojisinden daha sonra çıkıyor?” sorusunu irdeleyerek aslında teknolojinin sosyal fayda için kullanımının altını çiziyor. İklim krizinin tüm insanlığı etkilemeye başladığına dikkat çeken Karslıoğlu, bu konuyla alakalı da artık hali hazırda geliştirdiğimiz teknoloji tarafındaki bilgileri farklı alanlarda kullanmamız gerektiğini çok net bir şekilde dile getiriyor. Eğer bu konu ile alakalı olumlu adımlar atabilirsek, geleceğimizin biraz daha parlak olabileceğini aksi takdirde dünyamızın kaynaklarını tükettiğimizden yakınıyor.
Ne üretirsek üretelim doğaya faydalı alternatifler geliştirmek çok mümkün.
Attığımız her adımda doğrudan doğayı düşünmemiz gereken bir senaryonun günümüzde ortaya çıktığını belirten Mert Karslıoğlu, “doğadan bir şey alırken aynı zamanda işin sürdürülebilir olması için doğaya geri bir şeyler vermemiz gerekiyo” diyor ve bu konuyu işin merkezinde tuttuğunda aslında birçok fikir üretebileceğinden, fikirlerin de her alanda çok fazla çeşitlenebileceğinden bahsediyor.
Problemi gördüğümüzde ve başarılı bir şekilde analiz ettiğimizde çözüm için birçok alternatif bulabiliriz.
Mert Karslıoğlu’na göre çevre koruma amacı ve teknolojinin birleşiminden doğan fikirler bir sosyal girişimcilik konusu olabilir. Gündelik hayatımızda çevreyi iyileştirmek için farketmeden bir şeyler yaptığımızdan, ancak bunu bir proje haline getirmek için adım atmadığımızdan bahseden Karslıoğlu, dünyadaki alternatiflerin değerlendirilmesi, araştırılması ve bir proje haline getirilmesi gerektiğini vurguluyor. Gün içinde içtiğimiz kahvenin posasından bile çevreye yararlı bir çıktı yaratabileceğimizi düşünen Mert Karslıoğlu doğadan da esinlenerek problemi analiz edip sonuçta bütüne fayda sağlamanın hayatlarımıza mutlak bir katkı sağlayacağının altını çiziyor.
Digilogue’un düzenlediği Teknoloji ile Yaratılanlar podcast serisinde, Mert Karslıoğlu’nun konuk olduğu bölümü dinlemek için tıklayın.
